top of page

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma

Av. Ahmet Çitil

Kişilerin huzur ve sükununu bozma, toplum içinde düzeni ve bireylerin güvenliğini ihlal eden bir suçtur. Bu suç, bir kişinin ya da grubun başkalarının huzurunu tehdit etmesi, gürültü yaparak rahatsızlık vermesi ya da sözlü ya da fiziksel saldırılarda bulunarak toplumun genel barışını bozması anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu’nda da düzenlenen bu suçla ilgili olarak, mağdurların hakları ve davanın süreci oldukça önemlidir.

1. Mağdurun Hukuki Hakları ve Dava Süreci

Kişilerin huzur ve sükununu bozan bir durumla karşı karşıya kalan mağdur, yaşadığı olayı hukuki yollardan çözme hakkına sahiptir. Mağdurun sahip olduğu bazı önemli hukuki haklar şunlardır:

A. Ceza Davası Açma Hakkı

Huzur ve sükununu bozma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 123. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suçu işleyen kişi hakkında ceza davası açılabilir. Mağdur, olayı en yakın güvenlik birimine bildirerek suç duyurusunda bulunabilir ve failin cezalandırılması sürecini başlatabilir. Bu dava sonucunda, fail cezalandırılabilir ve mağdurun güvenliği sağlanabilir.

B. Tazminat Davası Açma Hakkı

Huzur ve sükununu bozma durumu, sadece cezai sorumluluk doğurmakla kalmaz, mağdurun psikolojik ve manevi olarak da zarar görmesine yol açabilir. Mağdur, uğradığı zarar nedeniyle manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Mahkeme, mağdurun yaşadığı olumsuz etkiyi değerlendirerek tazminat talebini karara bağlayabilir.

C. Koruma Talebi

Mağdur, eğer tehdit veya rahatsızlık devam ediyorsa, koruma kararı talep edebilir. Mahkeme, failin mağdura yaklaşmasını yasaklayarak mağdurun güvenliğini sağlama amacı güder.

D. Şikayet ve İhbar Hakkı

Mağdur, bu suçu işleyen kişi hakkında şikayetçi olma hakkına sahiptir. Huzur ve sükununu bozma suçu, genellikle fiziksel müdahale ile değil, sözlü veya gürültü ile meydana gelir. Mağdur, olayın ardından failin cezalandırılması için gerekli şikayet işlemlerini başlatabilir.

2. Failin Savunması ve Hukuki Hakları

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun faili, mağdurun huzurunu bozan kişidir. Failin de hukuki hakları vardır ve adil bir yargılama süreci içerisinde bu haklar korunur. Failin savunma hakları ise şunlardır:

A. Savunma Hakkı

Fail, suçlamalara karşı savunma yapma hakkına sahiptir. Her birey, suçlu olduğu ispat edilene kadar suçsuz kabul edilir. Fail, mağdurun huzurunu bozmamış olduğunu ya da suçsuz olduğunu iddia edebilir. Bu savunma, mahkeme tarafından değerlendirilecektir.

B. Meşru Müdafaa

Fail, eğer mağdurun davranışları onu savunma yapmaya zorlamışsa, meşru müdafaa hükümleri kapsamında savunma yapabilir. Eğer failin hareketleri, kendisini ya da başkasını koruma amacı güdüyorsa, mahkeme bu durumu göz önünde bulundurup cezai sorumluluğu hafifletebilir.

C. Tahrik Savunması

Fail, mağdurun ona provokasyon yapması ya da tahrik edici davranışlar sergilemesi nedeniyle tepki gösterdiğini iddia edebilir. Eğer mahkeme, failin bu tür bir tahrike uğradığını kabul ederse, ceza indirimi uygulanabilir.

D. Suçsuzluk İddiası

Fail, söz konusu olayda suçsuz olduğunu savunabilir ve bunun kanıtlarını sunarak, mahkeme sürecinde suçlamadan aklanabilir. Mahkeme, failin suçsuz olduğuna karar verirse, dava sonuçlanacaktır.

3. Huzur ve Sükununu Bozma Suçunun İspat Süreci

Bu tür suçlar genellikle sözlü ya da fiziksel olmayan bir şekilde işlenir. Dolayısıyla, mağdurun yaşadığı rahatsızlığın kanıtlanması oldukça önemlidir. Görüntülü kayıtlar, tanık ifadeleri ve mesajlaşmalar gibi deliller, mağdurun mağduriyetini ispatlamada önemli rol oynar. Ayrıca, failin savunmasında ileri sürdüğü tahrik ya da meşru müdafaa gibi iddialar da mahkeme tarafından incelenerek, dava sonucuna etki edebilir.

 

Kişilerin huzur ve sükununu bozan bir durumla karşılaştığınızda, hukuki haklarınızı kullanarak failin cezalandırılmasını sağlayabilirsiniz. Ankara'da huzur ve sükununu bozma ve diğer ceza davalarıyla ilgili detaylı bilgi almak isterseniz, benimle iletişime geçebilirsiniz.

bottom of page