Ceza hukukunda insan onurunun korunması, yalnızca bireyin fiziksel varlığına değil, psikolojik bütünlüğüne yönelik saldırıların da yaptırımla karşılanmasını gerektirir. İşte bu noktada eziyet suçu, bireylerin günlük yaşamlarında uzun süreli ve sistematik biçimde maruz kaldıkları fiziksel ya da ruhsal acıların ceza hukukundaki karşılığıdır. Bir avukat olarak, eziyet suçuna ilişkin hem mağdurun hem de isnat altında bulunan bireyin adil bir yargılama sürecinden geçmesini sağlamak benim öncelikli sorumluluklarımdan biridir.

1. Eziyet Suçunun Tanımı ve Hukuki Dayanağı

Türk Ceza Kanunu’nun 96. maddesinde düzenlenen eziyet suçu, bir kişinin bir başka kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak şekilde sürekli, sistematik ve kasıtlı olarak acı çektirmesi, aşağılaması ya da ruhsal olarak zarar vermesidir. Bu suç, yalnızca kamu görevlileri tarafından değil, herkes tarafından işlenebilecek bir suç tipidir. Bu yönüyle işkence suçundan ayrılır.

Eziyet suçunun oluşabilmesi için fiilin süreklilik arz etmesi gerekir. Tek seferlik öfke patlamaları veya münferit davranışlar bu kapsamda değerlendirilemez; ancak mağdurun sürekli psikolojik baskı ya da fiziksel acıya maruz kalması halinde cezai sorumluluk doğar.

2. Eziyet Suçuna Örnek Durumlar

Uygulamada eziyet suçuyla sıkça karşılaştığım örnekler arasında; bir eşin diğer eşi sürekli hakaret ve aşağılama ile ruhsal baskı altında tutması, bir işverenin çalışanına sürekli olarak fiziksel ya da duygusal zarar verici uygulamalarda bulunması ya da bir bakıcının yaşlıya karşı sistematik kötü muamelede bulunması sayılabilir.

Bu tür olaylarda mağdurun çektiği acı çoğu zaman dışarıdan görünmeyebilir. Bu yüzden ifade alma sürecinde kişinin detaylı olarak dinlenmesi, psikolojik destek alması ve delillerin özenle toplanması gerekir.

3. Cezai Yaptırımlar

Eziyet suçunu işleyen kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer suç bir kamu görevlisi tarafından görev sırasında işlenmişse, cezanın artırılması söz konusu olur. Ayrıca suçun çocuğa, gebeye veya engelliye karşı işlenmesi de nitelikli hal sayılır ve daha ağır ceza uygulanır.

Ağır cezai sonuçları nedeniyle hem savunma hem de mağdur vekilliği açısından teknik ve profesyonel bir yaklaşım gerektirir.

4. Eziyet Suçunda Delil ve Süreç Takibi

Eziyet suçu genellikle kapalı alanlarda ve ikili ilişkiler içinde işlendiğinden, delil bulmak her zaman kolay değildir. Bu nedenle tanık beyanları, yazışmalar, görüntü kayıtları ve tıbbi belgeler büyük önem taşır. Müvekkilimin haklarının ihlal edilmesini önlemek ve etkin bir savunma yapılabilmesini sağlamak için sürecin her aşamasında titizlikle çalışırım.

​

Eziyet suçu, bireyin hem fiziksel hem ruhsal varlığına zarar veren ciddi bir hak ihlalidir. Bu tür durumlarda gerek mağdurun korunması gerekse isnat edilen kişinin adil biçimde yargılanması için uzman hukuki desteğe ihtiyaç duyulur. Ankara’da ceza hukuku alanında faaliyet gösteren bir avukat olarak, eziyet suçu ve diğer ceza davalarıyla ilgili detaylı bilgi almak isterseniz, benimle iletişime geçebilirsiniz.