Günümüzde sadece konut değil, işyeri ve konut dışı birçok alan da kiralama ilişkisine konu olabiliyor. Bu alanlar çoğu zaman yatırım amaçlı kiralanıyor ancak sözleşmelerin eksik ya da yanlış yapılması hem kiracıyı hem de mal sahibini zor durumda bırakabiliyor.

Konut Dışı Kiralamalarda Hangi Alanlar Kapsama Girer?

Konut dışı kiralamalar denildiğinde genellikle işyerleri akla gelir ama durum bundan ibaret değil. Depolar, otoparklar, tarım arazileri, arsalar, atölyeler, fabrika binaları, hatta reklam panoları bile konut dışı kiralama kapsamındadır. Bu gibi taşınmazların kullanımı, kira sözleşmesinde açık ve net şekilde belirtilmelidir.

Örneğin, sözleşmede kullanım amacı net belirtilmediği için, mülk sahibi ileride bu kullanıma itiraz edebilir ve ciddi bir ihtilaf yaşanabilir. Bu tarz sorunlarla karşılaşmamak için sözleşme metni, kiralanan alanın niteliğini ve kullanım amacını doğru şekilde yansıtmalıdır.

Konut Dışı Kiralamalarda Kira Artış Oranları

Konut kiralarında son yıllarda sınırlamalar getirilmiş olsa da, işyeri ve konut dışı kiralamalarda bu tür sınırlamalar geçerli değildir. Taraflar sözleşme serbestisi kapsamında artış oranını belirleyebilir. Ancak bu durum bazen kötüye kullanılabiliyor. Kira artış oranı fahiş oranlarda belirlenirse, sözleşmeye rağmen dava açılarak “kira tespit davası” yoluna gidilmesi mümkündür.

Müvekkillerime tavsiyem, her zaman rayiç bedellere uygun, adil ve piyasa gerçekleriyle uyumlu kira artışı maddeleri koymalarıdır. Gerektiğinde bu konuda profesyonel destek alınması, uzun vadeli hukuki sorunların önüne geçer.

Tahliye Şartları ve Tahliye Taahhütnameleri

Konut dışı kiralamalarda tahliye, çoğu zaman “tahliye taahhütnamesi” ile gündeme gelir. Ancak uygulamada, bu belgeler çoğu zaman sözleşme imzalanırken, hatta baskı altında alınabiliyor. Bu da ileride iptal davası açılmasına neden olabiliyor.

Tahliye taahhüdü mutlaka kira sözleşmesinden ayrı ve kiracının serbest iradesiyle düzenlenmiş olmalıdır. Aksi takdirde bu belge geçersiz sayılabilir. Ancak şu unutulmamalıdır ki, bir yeri kiralamak istediğinizde kiraya veren size tahliye taahhüdü olmadan kiralamıyorum derse burada irade sakatlanmış geçersiz dememiz her zaman kabul edilmiyor. Netice de kiralamak istiyorsunuz ve kiraya verenin şartını serbest iradenizle kabul ediyorsunuz.

​

İşyeri ve konut dışı taşınmazların kiralanması, konuttan çok daha fazla ayrıntı ve özen ister. Özellikle ticari ilişkilerin temelini oluşturan bu sözleşmelerde, eksik ya da özensiz yapılan bir düzenleme büyük zararlara yol açabilir. 

​

Eğer Ankara’da işyeri, depo, arsa ya da konut dışı bir alan kiralamayı düşünüyorsanız, sözleşmenizi hukuken sağlam temellere oturtmak için benimle iletişime geçebilirsiniz. Ankara avukat olarak, kira sözleşmelerinin hazırlanması, tahliye süreçleri ve kira uyuşmazlıkları konularında size profesyonel destek sunuyorum.