top of page

Mültecilerin Sınır Dışı Edilmesi Yasağı

Av. Ahmet Çitil

Mültecilerin sınır dışı edilmesi yasağı, uluslararası hukukta, mültecilerin bulundukları ülkelerdeki güvenliklerini tehdit edebilecek her türlü sınır dışı etme eylemine karşı korunan bir haktır. Bu yasağın temeli, mültecilerin haklarının güvence altına alınması ve uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde korunmalarını sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Mültecilerin sınır dışı edilmesi yasağı, özellikle geri gönderilmeme ilkesi ile şekillenir.

1. Sınır Dışı Edilme ve Geri Gönderilmeme İlkesi

Mültecilerin sınır dışı edilmesi yasağı, geri gönderilmeme ilkesi (refoulement) olarak bilinir. Bu ilke, mültecilerin, sığındıkları ülkeler tarafından, kendilerine zulüm veya tehlike oluşturabilecek bir duruma geri gönderilmesini yasaklar. Geri gönderilmeme ilkesi, özellikle insan hakları ve uluslararası mülteci hukuku kapsamında çok önemli bir ilkedir ve mültecilerin korunmasını amaçlar.

Bu ilke, 1951 tarihli Mülteci Sözleşmesi ve 1967 Protokolü gibi temel uluslararası belgelerde yer alır. Sözleşmenin 33. maddesi, geri gönderilmeme ilkesini açıkça düzenler ve şu şekilde ifade edilir:

  • Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) denetimindeki bir kişi, eğer geri gönderildiği takdirde canına, özgürlüğüne veya insanlık dışı muameleye maruz kalacağı bir ülkeye gönderilemez.

Bu hüküm, ülkelerin mültecileri, zarar görme riski taşıyan bir ülkeye geri göndermelerini yasaklar. Ayrıca, geri gönderilmeme ilkesine aykırı hareket eden devletler, uluslararası hukuka aykırı davranmış olurlar.

2. Mültecilerin Sınır Dışı Edilmesinin Hukuki Dayanakları

Mültecilerin sınır dışı edilmesinin yasaklanması, birkaç önemli uluslararası anlaşma ve düzenlemeye dayanır:

A. 1951 Mülteci Sözleşmesi

Mültecilerin sınır dışı edilmesi yasağı, 1951 tarihli Mülteci Sözleşmesi ile güvence altına alınmıştır. Bu sözleşme, mültecilerin haklarını tanır ve korunmalarını sağlar. Sözleşmenin 33. maddesinde, geri gönderilmeme ilkesi vurgulanır. Bu madde, mültecilerin sınır dışı edilmesini yasaklarken, bunun yalnızca belirli koşullar altında yapılabileceğini belirtir.

B. 1967 Protokolü

1967 Protokolü, 1951 Mülteci Sözleşmesi’ni genişletir ve tüm mülteciler için geçerli olan bir koruma sağlar. Protokol, geri gönderilmeme ilkesinin uygulanmasında önemli bir rol oynar. Ayrıca, 1967 Protokolü, savaş veya siyasi baskılar nedeniyle ülkelerinden kaçan bireylerin korunması gerektiğini belirtir.

C. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler, mültecilerin sınır dışı edilmesi yasağını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde de kabul eder. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, geri gönderilmeme ilkesinin ihlal edilmesi durumunda, mültecilerin korunması gerektiğini vurgulamaktadır. AİHM, ülkelerin mültecileri güvenli olmayan bölgelere sınır dışı etmelerini yasaklar.

D. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR)

Birleşmiş Milletler, mültecilerin korunmasına dair uluslararası düzenlemeleri denetleyen ve uygulayan bir organ olarak, geri gönderilmeme ilkesinin ihlali durumunda müdahale eder. UNHCR, ülkelerin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemeleri durumunda, mültecilerin haklarını savunur ve ilgili devletlere yasal baskılar uygular.

3. Sınır Dışı Edilme Durumunda İstisnalar

Geri gönderilmeme ilkesinin, istisnai durumlar altında uygulanabileceği bazı koşullar vardır. Ancak bu istisnalar son derece sınırlıdır ve genellikle insanlık dışı durumlar için geçerlidir. Mültecilerin sınır dışı edilmesi ancak şu durumlarda mümkündür:

A. Ulusal Güvenlik Tehditleri

Bir mülteci, bulunduğu ülkede ulusal güvenliği tehdit ediyorsa, o kişi sınır dışı edilebilir. Örneğin, terörist faaliyetlerde bulunan bir mülteci, ulusal güvenlik açısından tehdit oluşturuyorsa, bu kişi geri gönderilebilir. Ancak, ulusal güvenlik tehdidi iddialarının dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekir.

B. Ciddi Suçlar İşleme Durumu

Mülteciler, ciddi suçlar işledikleri takdirde, sınır dışı edilme hakkına sahip olabilirler. Mültecilerin, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar veya benzeri ciddi suçlar işlemeleri durumunda geri gönderilmeleri mümkündür. Bu durum, uluslararası ceza hukukuna ve uluslararası sözleşmelere dayanır.

C. Kamu Düzeni Tehditleri

Eğer bir mülteci, bulunduğu ülkedeki kamu düzenini ciddi şekilde tehdit ediyorsa, devletler bu mültecileri sınır dışı edebilirler. Ancak, bu gibi durumlar oldukça dikkatlice değerlendirilmelidir ve yasal süreçlerin takip edilmesi gerekmektedir.

4. Türkiye’de Mültecilerin Sınır Dışı Edilmesi Yasağı

Türkiye, mültecilerin sınır dışı edilmesi yasağını, uluslararası hukuk çerçevesinde kabul etmektedir. Türkiye, 1951 Mülteci Sözleşmesi’ne taraf olup, bu sözleşmeye ve 1967 Protokolü'ne dayanarak, mültecilerin geri gönderilmeme ilkesine uymak zorundadır. Türkiye’de geçici koruma statüsüne sahip kişilerin sınır dışı edilmesi, ancak uluslararası hukuk çerçevesinde belirlenen sınırlı istisnalara dayanarak yapılabilir.

Ankara’da Mültecilerin Sınır Dışı Edilmesi Yasağı Hususunda Hukuki Destek

Mültecilerin sınır dışı edilmesi yasağı, uluslararası hukuk çerçevesinde koruma altına alınmış temel bir haktır. Bu yasak, mültecilerin, özellikle can güvenliği ve özgürlükleri tehlikeye girmemesi için büyük bir öneme sahiptir. Ülkeler, mültecileri geri gönderemezler ve mültecilerin yaşamlarını tehdit eden durumlar karşısında koruma sağlamak zorundadırlar. Türkiye, bu ilkeye büyük bir özen göstermekte ve uluslararası yükümlülüklerine uygun bir şekilde hareket etmektedir. Mültecilerin sınır dışı edilmesi yasağı ile ilgili detaylı bilgi için benimle iletişime geçebilirsiniz.

bottom of page