top of page

Tazminat Davalarında Zamanaşımı ve Hükümleri

Av. Ahmet Çitil

Tazminat davalarında zamanaşımı, zarar gören kişinin tazminat talebini belirli bir süre içinde yapmasını gerektiren hukuki bir düzenlemedir. Bu süre, tazminat davasının açılabilirliğini ve talebin kabul edilip edilmeyeceğini belirler. Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu gibi düzenlemeler, zamanaşımı sürelerini belirleyerek tarafların haklarını korumaya yönelik bir çerçeve sunar. Zamanaşımı, aynı zamanda adaletin sağlanması ve tarafların belirsiz bir şekilde birbirlerine karşı hak iddia etmelerinin önüne geçilmesi amacıyla getirilmiştir.

Tazminat Davalarında Zamanaşımı Süreleri ve Hükümleri

  1. Genel Zamanaşımı Süresi: Tazminat davalarında genel zamanaşımı süresi, 10 yıldır. Bu süre, genel olarak sözleşmeye aykırılık veya haksız fiil sonucu açılacak tazminat davaları için geçerlidir. Ancak, zarar gören kişinin zararın meydana geldiğini öğrendiği tarihten itibaren başlar. Bu sürenin sonunda tazminat davası açılamaz ve hak talep edilemez.

  2. Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat Davaları: Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresi, zararın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Türk Borçlar Kanunu'na göre, haksız fiilden doğan davalarda zamanaşımı süresi 2 yıldır. Ancak, eğer zarar gören kişi, zararın ne zaman ortaya çıktığını bilmiyorsa, bu süre, zararın öğrenildiği tarihten itibaren başlar.

  3. Maddi Tazminat Davaları: Maddi tazminat davalarında zamanaşımı süresi, zararın öğrenildiği tarihten itibaren 10 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde, zarar gören kişi tazminat talep edemez. Maddi zarar, kişinin mal varlığına verilen zararları ifade eder ve bu tür davalarda zamanaşımı süresi, genel zamanaşımı süresi ile paralellik gösterir.

  4. Manevi Tazminat Davaları: Manevi tazminat davalarında, kişilik haklarına verilen zararlar söz konusudur. Manevi zararlar, duygusal, psikolojik zararları içerir. Bu tür davalarda zamanaşımı süresi genellikle 1 yıldan 5 yıla kadar değişir. Zamanaşımı süresi, zarar gören kişinin zararı öğrendiği tarihten itibaren başlar.

  5. Zamanaşımının Kesilmesi veya Durması: Zamanaşımı, bazı durumlarda kesilebilir veya durabilir. Örneğin, taraflar arasında anlaşmazlıkların çözülmesi amacıyla bir görüşme yapılıyorsa, zamanaşımı süresi bu süreç boyunca durabilir. Ayrıca, zararın öğrenilmesi veya zarar verenin tazminat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi gibi durumlar da zamanaşımının kesilmesine neden olabilir.

  6. Zamanaşımı Süresinin Sonlanması: Zamanaşımı süresi sonunda, tazminat davası açılması mümkün olmaz. Yani, zamanaşımı süresi geçtiğinde, zarar gören kişinin hakkını talep etme imkânı kalmaz. Bu nedenle, zamanaşımı sürelerine dikkat edilmesi, tazminat hakkının korunabilmesi açısından önemlidir.

Tazminat davalarında zamanaşımı, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini belirleyen önemli bir faktördür. Bu sürelerin doğru bir şekilde hesaplanması ve hukuki süreçlerin zamanında başlatılması, hakkın korunması açısından kritik bir rol oynar. Eğer tazminat davalarınızda zamanaşımı süresi veya diğer hukuki meseleler hakkında yardıma ihtiyaç duyuyorsanız, Ankara’da tazminat davalarınızla ilgili size rehberlik etmek için benimle iletişime geçebilirsiniz.

bottom of page